وَإِنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ عَنِ الصِّرَاطِ لَنَاكِبُونَ
Ve innellezîne lâ yu’minûne bil âhıreti anis sırâtı le nâkibûn(nâkibûne).
ve inne ellezîne | : ve muhakkak o kimseler |
lâ yu'minûne | : inanmazlar |
bi el âhıreti | : ahirete (Allah'a hayatta iken ulaşmaya) |
ani es sırâtı | : yoldan |
le nâkibûne | : mutlaka sapanlar (dalâlette olanlar) |
Âhirete îman etmez olanlar, mutlakaa (doğru) yoldan sapanlardır.
Ve muhakkak o kimseler ki, ahirete imân etmezler, elbette onlar yoldan sapıtmışlardır.
Fakat Âhırete inanmıyanlar caddeden sapmaktadırlar
Fakat ahirete inanmayanlar, o caddeden sapmaktadırlar.
Fakat ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
(73-74) Aslında sen onları doğru yola çağırıyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadırlar.
Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan çıkmaktadırlar.
Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
Gerçekten o Âhiret'e inanmayanlar (çağırdığın o) doğru yoldan sapmaktadırlar.
Ama şu da gerçek ki âhirete inanmayanlar, yoldan sapıyorlar.
Fakat ahirete inanmıyanlar, bu doğru yoldan sapmaktadırlar.
Ama ahirete inanmayanlar, mutlaka bu yoldan sapmaktadırlar.
Fakat gerçekten de âhirete inanmayanlar, doğru yoldan sapıyorlar.
Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapanlardır.
(73-74) Aslinda sen onlari dogru yola cagiriyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadirlar.
Ama ahirete inanmıyorlar doğru yolun uzağına düşüyorlar.
Ancak ahirete inanmayanlar kuşkusuz yoldan sapanlardır.
ama, ahirete inanmamakta direnenler ister istemez bu yoldan sapmaktalar.
Fakat, ahirete inanmayanlar, yoldan sapan kimselerdir.
Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapmakta olanlardır.
Âhirete inanmayanlar ise yoldan sapıyorlar.
Ama âhirete inanmayanlar yoldan sapıyorlar.
Ama âhirete inanmayanlar, o yoldan hep yan çiziyorlar.
Ama ahirete inanmıyanlar yoldan sapmaktadırlar.