خَافِضَةٌ رَّافِعَةٌ
Hâfidatun râfiah(râfiatun).
hâfîdatun | : alçaltan, alçaltıcı |
râfi'atun | : yükselten, yükseltici |
O, (kimini) alçaltıcı, (kimini) yükselticidir.
(1-3) Kıyamet hadisesi vaki olduğu zaman. Onun vukûu için bir yalan yoktur. (O Kıyamet) Alçaltıcıdır, yükselticidir.
İndirir bindirir
İndirir, bindirir.
O, alçaltıcıdır, yükselticidir.
(1-3) Kıyamet koptuğunda kimini alçaltacak ve kimini yükseltecek olan o hadisenin yalan olmadığı ortaya çıkacaktır.
(3-7) Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır.
O, alçaltıcı, yükselticidir.
(Bu büyük olay kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır.
O kimini alçaltır, kimini yüceltir.
(Kimini ateşe) düşürür, (kimini cennete) yükseltir.
O; alçaltıcı, yükselticidir.
Halkı alçaltır, yüceltir.
O, alçaltıcı, yükselticidir.
O aşağılatıcı, yücelticidir.
(1-3) Kiyamet koptugunda kimini alcaltacak ve kimini yukseltecek olan o hadisenin yalan olmadigi ortaya cikacaktir.
O kimini alçaltır, kimini de yükseltir.
O aşağılatıcı, yücelticidir.
o, (bazılarını) alçaltan, (diğerlerini) yücelten(dir)!
Yer sarsıldıkça alçalacak, sarsıldıkça yükselecektir.
O aşağılatıcı, yücelticidir.
O kimini alçaltır, kimini yüceltir.
O alçaltıcı, yükselticidir (yerleri alt üst eder),
Kimini alçaltır, kimini yükseltir.
O alçaltıcıdır, yücelticidir.