يُولِجُ اللَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَهُوَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
Yûlicul leyle fîn nehâri ve yûlicun nehâre fîl leyl(leyli) ve huve alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).
yûlicu | : girdirir, sokar |
el leyle | : gece |
fî en nehâri | : gündüzün içine |
ve yûlicu | : ve girdirir, sokar |
en nehâre | : gündüz |
fî el leyl | : gecenin içine |
ve huve | : ve o |
alîmun | : en iyi bilen |
bi zâti | : sahip olduğu, ... de olan |
es sudûri | : göğüsler |
O, geceyi gündüzün içerisine sokar, gündüzü de gecenin içine katar. O, sinelerde gizlenen herşey'i hakkıyle bilendir.
Geceyi gündüze çevirir, gündüzü de geceye çevirir ve O, sinelerde gizli olanları da bihakkın bilendir.
Geceyi gündüze sokar, gündüzü geceye sokar ve bütün sînelerin künhünü bilir
Geceyi güdüze sokar, gündüzü geceye sokar; O, sinelerin özünü bilir.
Geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü gecenin içine sokar. O, göğüslerin özünü bilir.
Geceyi gündüze katar, gündüzü geceye katar; O kalblerde olanı bilendir.
Geceyi gündüze sokar, gündüzü de geceye sokar. O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. O, kalplerde olanı bilir.
Geceyi gündüze sokup bağlar, gündüzü de geceye sokup bağlar ; O, göğüslerde duyulup dolaşanı bilir.
Geceyi gündüze katar, böylece gündüz uzar. Gündüzü geceye katar, böylece gece uzar. Kalplerin künhünü O bilir.
Geceyi gündüze katar (böylece gündüz uzar), gündüzü de geceye katar (da gece uzar). Hem O, bütün sînelerde saklı olanları bilir.
Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. Ve O; göğüslerin özünü bilendir.
Geceyi kısaltır, bir kısmı gündüz olur ve gündüzü kısaltır, bir kısmı gece olur ve o, gönüllerdekini bilir.
Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. O, kalplerde olanı bilir.
Geceyi gündüze bağlayıp katar, gündüzü de geceye bağlayıp katar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir.
Geceyi gunduze katar, gunduzu geceye katar; O kalblerde olani bilendir.
O geceyi gündüze, gündüzü de geceye dönüştürür. O kalplerin özünü bilir.
Geceyi gündüze bağlayıp katar, gündüzü de geceye bağlayıp katar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir.
O, gündüzü kısaltarak geceyi uzatır, ve geceyi kısaltarak gündüzü uzatır; ve O, (insanların) kalpler(in)de olanı eksiksiz bilir.
Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. O, kalblerin özünü bilir.
Geceyi gündüze bağlayıp katar, gündüzü de geceye bağlayıp katar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir.
O, geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. O gönüllerde olanı da bilir.
Geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü gecenin içine sokar. O, göğüslerin özünü bilir.
Geceyi gündüzün içine sokar O; gündüzü de gecenin içine sokar. Göğüslerin sakladıklarını çok iyi bilendir O.
Geceyi gündüze sokar, gündüzü de geceye sokar. O, göğüslerin içindekini bilir.