إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُّبِينًا
İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ(mubînen).
innâ | : muhakkak |
fetahnâ | : biz fetih açtık, fetih verdik |
leke | : sana, senin için |
fethan | : fetih |
mubînen | : apaçık |
Biz hakıykat sana (Hudeybiyye musaalehası ile) apâşikâr bir feth (-u zafer yolu) açdık.
Muhakkak Biz sana bir apaçık fetih sağlamışızdır.
Elhak biz sana bir fethi mübîn açtık
Doğrusu Biz sana apaçık bir fetih açtık.
Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik.
Doğrusu Biz sana apaçık bir zafer sağlamışızdır.
Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.
Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik.
Şüphesiz ki, biz, senin için açık bir fetih (zafer ve başarı yolunu) açtık.
Biz sana aşikâr bir fetih ve zafer ihsan ettik.
(Ey Rasûlüm, Mekke’nin ve diğer memleketlerin fethine sebeb olacak Hudeybiye sulhu ile) biz sana gerçekten açık bir zafer verdik.
Muhakkak ki Biz; sana, apaçık bir feth ihsan ettik.
Şüphe yok ki biz, sana apaçık bir fetih vermişizdir.
Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik.
Şüphesiz, Biz sana apaçık bir fetih verdik.
Dogrusu Biz sana apacik bir zafer saglamisizdir.
Biz sana apaçık fetih verdik.
Şüphesiz, biz sana apaçık bir fetih verdik.
Gerçek şu ki (ey Muhammed,) Biz senin için apaçık bir zaferin önünü açtık,
Şüphesiz biz, sana apaçık bir fetih verdik.
Şüphesiz, biz sana apaçık bir fetih verdik.
Biz sana apaçık bir fetih yolu açtık.
Biz sana apaçık bir fetih verdik.
Şu bir gerçek ki, biz sana apaçık bir fetih nasip ettik.
Biz sana apaçık bir zafer verdik.