قَدْ سَمِعَ اللَّهُ قَوْلَ الَّتِي تُجَادِلُكَ فِي زَوْجِهَا وَتَشْتَكِي إِلَى اللَّهِ وَاللَّهُ يَسْمَعُ تَحَاوُرَكُمَا إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ بَصِيرٌ
Kad semiallâhu kavlelletî tucâdiluke fî zevcihâ ve teştekî ilallâhi vallâhu yesmeu tehâvurekumâ, innellâhe semî’un basîr(basîrun).
kad | : olmuştu |
semia | : işitti |
allâhu | : Allah |
kavle elletî | : o söz ki |
tucâdilu-ke | : seninle mücâdele eden tartışan |
fî | : konusunda, hakkında |
zevci-hâ | : onun eşi, kocası |
ve teştekî | : ve şikâyet eden |
ilâ allâhi | : Allah'a |
ve allâhu | : ve Allah |
yesmeu | : işitir |
tehâvure-kumâ | : siz ikinizin karşılıklı konuşması |
inne allâhe | : muhakkak ki Allah |
semîun | : en iyi işitendir |
basîrun | : en iyi görendir |
(Habîbim) zevci hakkında seninle direşip duran, (nihayet haalinden) Allaha da şikâyet etmekde olan (kadın) ın sözünü (umulduğu vech ile) Allah dinlemişdir. Allah sizin konuşmanızı (zâten) işidiyordu. Çünkü Allah hakkıyle işidici, kemâliyle görücüdür.
Muhakkak ki (o Resûlü Ekrem) kocası hakkında seninle mücadelede bulunan ve Allah'a şikayet eden kadının sözünü Allah Teâlâ işitmiştir. Ve Allah sizin konuşmalarınızı işitir. Şüphe yok ki Allah bihakkın işiticidir, görücüdür.
Evet işitti Allah, işitti o kadının dediğini ki kocası hakkında sana mücadele ediyor ve Allaha şikâyet eyliyordu, Allah da muhaverenizi dinliyordu, çünkü Allah işidir, görür.
Evet işitti Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikayet eden o kadının dediğini; Allah da konuşmanızı dinliyordu, çünkü Allah işitir, görür.
Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikayette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah, işitendir, bilendir.
Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikayette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir; esasen Allah konuşmanızı işitir. Doğrusu Allah işitendir, görendir.
Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının sözünü işitmiştir. Allah, sizin sürdürdüğünüz konuşmayı (zaten) işitmekteydi. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir.
Kocası hakkında sana başvurup tartışan ve (hâlini) Allah'a arze-dip şikâyette bulunan kadının sözünü Allah, elbette işitti. Allah, karşılıklı konuşmanızı da duymaktaydı. Şüphesiz ki Allah, işiten ve görendir.
Kocası hakkında sana başvurup tartışan ve halini Allah’a arzeden o kadının sözlerini elbette Allah işitti. Allah sizin konuşmalarınızı dinliyordu. Şüphesiz Allah semî’dir, basîrdir (her şeyi işitir ve görür).
Kocası hakkında seninle mücadele eden ve (kimsesizliği ile ihtiyacından) Allah’a şikâyet eden kadının sözünü Allah işitti. Allah zaten konuşmalarınızı işitir; çünkü Allah her şeyi işitendir, görendir.
Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikayette bulunanın sözünü işitmiştir. Allah; sizin konuşmanızı işitir. Muhakkak ki Allah; Semi'dir, Basir'dir.
Gerçekten de Allah, seninle, kocası hakkında çekişirken Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü işitti ve Allah sizin konuşmanızı duyuyordu; şüphe yok ki Allah, duyar, görür.
Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir.
Gerçekten Allah, eşi konusunda seninle tartışan ve Allah'a şikayette bulunan (kadın)ın sözünü işitti. Allah, aranızda geçen konuşmaları işitiyordu. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir.
Kocasi hakkinda seninle tartisan ve Allah'a sikayette bulunan kadinin sozunu Allah isitmistir; esasen Allah konusmanizi isitir. Dogrusu Allah isitendir, gorendir.
Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikayette bulunan kadının sözünü işitti. Allah sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir.
Gerçekten Tanrı eşi konusunda seninle tartışan ve Tanrı'ya şikayette bulunan (kadın)ın sözünü işitti. Tanrı, aranızda geçen konuşmaları işitiyordu. Şüphesiz Tanrı, işitendir, görendir.
Allah, kocası hakkında sana başvuran ve Allah'a şikayette bulunan kadının sözlerini işitmiştir. Ve Allah ikinizin söylediklerini de mutlaka işitir. Şüphesiz Allah her şeyi işiten, her şeyi görendir.
Allah, eşi hakkında seninle tartışan ve onu Allah’a şikayet eden kadının sözlerini işitmiştir. Allah, sizin karşılıklı konuşmanızı işitiyor. Çünkü Allah, işiten ve görendir.
Gerçekten Allah, eşi konusunda seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan (kadın)ın sözünü işitti. Allah, aranızda geçen konuşmaları işitiyordu. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir.
Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Zaten Allah sizin konuşmalarınızı işitmekteydi. Çünkü Allah herşeyi işitir, herşeyi görür.
Allâh, kocası hakkında seninle tartışan ve Allâh'a şikâyette bulunan kadının sözünü işitti. Allâh, ikinizin birbirinizle konuşmanızı işitir. Çünkü Allâh işitendir, görendir.
Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikâyette bulunan kadının sözünü işitmiştir. Allah, ikinizin karşılıklı konuşmasını işitir. Çünkü Allah en iyi işiten, en iyi görendir.
ALLAH, kocası hakkında seninle tartışan ve ALLAH'a şikayette bulunan kadının sözlerini işitti. ALLAH ikinizin tüm konuştuklarını işitmiştir. ALLAH İşitendir, Bilendir.