عَبَسَ وَتَوَلَّى
Abese ve tevellâ.
abese | : huzursuzluğu yüzüne aksetti, yüzünü buruşturdu |
ve tevellâ | : ve başını çevirdi |
Yüzünü ekşitib çevirdi,
(1-2) Yüzünü ekşitti ve ardını döndü. Kendisine âmânın gelmesinden dolayı.
Ekşidi ve döndü
Ekşidi (yüzünü ekşitti) ve döndü.
(Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.
(1-2) Yanına kör bir kimse geldi diye (Peygamber) yüzünü asıp çevirdi.
(1-2) Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.
(1-4) (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
(1-2) Kendisine o iki gözü kör geldi diye yüzünü ekşitip çevirdi.
(1-2) Yanına görmeyen (âma) biri geldi diye yüzünü ekşitti ve sırtını döndü.
(Peygamber) hoşlanmadı ve yüzünü çevirdi,
Yüzünü asıp çevirdi,
Yüzünü ekşitti ve döndürdü.
Yüzünü ekşitti ve geri döndü.
Surat astı ve yüz çevirdi;
(1-2) Yanina kor bir kimse geldi diye (Peygamber )yuzunu asip cevirdi.
Surat astı ve döndü.
Surat astı ve yüz çevirdi;
O, suratını astı ve uzaklaştı,
(Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.
Surat astı ve yüz çevirdi;
Yüzünü ekşitti ve döndü:
Surat astı ve döndü;
Yüzünü ekşitti ve öteye döndü;
Surat astı ve döndü;